12 Ağustos 2013 Pazartesi

Yorum: Aimee Carter - Tanrıçanın Mirası


Aşk ya da yaşam.
Henry ya da çocuğu.
Ailesinin ya da dünyanın sonu.
Kate bir tercih yapmak zorunda...


Kate Winters, dokuz ay süren bir esaret boyunca kıskanç bir tanrıçaya, intikam peşinde olan bir Titan'a ve hiç beklemediği bir gebeliğe rağmen ayakta kalmayı başardı. Şimdi Tanrılar'ın Kraliçesi doğmamış çocuğunu elinden almak istiyor ve Kate'in onu durdurması olanaksızdı; Kronos ile bir pazarlık yapana dek.

Titanlar'ın Kralı Kronos, Kate'in sadakati ve bağlılığına karşılık insanlığı bağışlayacak ve Kate'in çocuğunun kendisinde kalmasına izin verecektir. Ancak yine de Henry'yi, Kate'in annesini ve konseyin geri kalanını yok etmeye kararlıdır. Kate anlaşmayı reddettiği takdirde ise dünya üzerindeki en son tanrı ve ölümlü kişi yok olana dek dünyayı yerle bir edecektir.

Sevdiği herkesin kaderi omuzlarındayken Kate imkânsız olanı başarmak zorundadır: Evrendeki en güçlü varlığı yenmenin bir yolunu bulmak, hem de sahip olduğu her şey pahasına olsa bile. Bedeli ölümsüzlüğü olsa bile.

Yazar: Aimee Carter
Çevirmen: Gökçe Çiçek
Yayın Evi: Ephesus Yayınları
Tür: Mitoloji, Genç-Yetişkin, Aşk
Seri: The Goddess Test
Sıralama: 3/3
Goodreads: 4,01 (4.436)



- Yorumum -

Bildiğiniz gibi Tanrıçanın Mirası, Aimee Carter'ın The Goddess Test isimli serisinin üçüncü ve son kitabı. Çok sevdiğim bir serinin daha bitmiş olmasının hüznünü yaşıyorum malesef. Mitoloji delisi biri olarak serinin hiç bitmemesini çok isterdim lakin her güzel şey gibi bu da bitti. :(

Açıkcası yorumuma nasıl ve nerden başlayacağım konusunda hiç bir fikrim yok. Yazdıkça kelimelerin zihnimden akacağını umuyorum. Tanrıçanın Mirası merakla beklediğim bir kitaptı bu nedenle ön satışa sunulur sunulmaz sipariş verdim ve elime geçer geçmez de hemen okumaya başladım. İlk iki kitap gibi bunun da oldukça sürükleyici bir kitap olduğunu söyleyebilirim. 

Tabi bir miktar hayal kırıklıklıklarım da olmadı değil malesef. Özellikle Kate beni bu kitapta deli etti. Yaptığı onca hata ve bu hatalarının karşılığında yaşananları görmezmiş gibi hala burnunun dikine gitmeleri karşısında kızın kafasını taşla ezmek için delicesine bir istek duydum. Ayrıca tüm kitaba konu olan savaş kısmının fazla alelacele geçmeside bir diğer hüsran sebebim. 

Tüm bunlardan bahsetmişken kısaca kitaba değinsem iyi olacak sanırım. Dikkat, ilk iki kitabı okumayanlar için buradan sonrası spoiler içerebilir! Uyarmadı demeyin.

İkinci kitabın sonunu bilenler Kate ile Henry arasında herşey yoluna girdi derken, Calliope (Hera) cadısının sırf Kate'in elinden tüm sevdiklerini alarak ona eziyet etme isteği ile Kate'in hamile kalmasını sağlayıp sonrada onu kaçırdığını hatırlayacaktır. Kitabımız bundan 9 ay sonrasında başlıyor.

Bu dokuz ay boyunca Calliope ve Kranos'un elinde tutsak olan Kate için herşey git gide umutsuz bir hal alır. Herşeyden önce Kate'in Yeraltı Dünyasına dönmesini bekleyen Henry'nin ne bebekten ne de bu tutsaklıktan haberi vardır. Doğum sonrası Calliope'nin bebeğe el koyması üzerine ne yapacağını bilemeyen Kate, Kranos ile bir anlaşma yapar. Bebeğinin güvenliğine karşılık kendisi. 

Neyse ki sonunda birileri insafa gelerek Henry'i durumdan haberdar eder ve haliyle bunu öğrenen Henry, Kranos'un adasını basar. Kate'i kurtarmayı başarır başarmasına ama bebeği kurtaramadığı gibi garibim Henry'm bu baskında ölümcül bir yara alır :(

Bu sırada gittikçe güçlenmekte olan Kranos, dünyayı yıkmaya başlamıştır. Konsey bir yandan bu yıkımları engellemeye çalışırken bir yandan da gündönümünde tamamen serbest kalacak olan Kranos'la baş etmenin yollarını aramaktadır fakat ilk altıdan Calliope kendilerine ihanet etmiş ve Henry de aldığı yaralar nedeniyle bilinçsizken hiç şansları yoktur.

Konseyin tüm uyarılarına rağmen başının dikine giden Kate ise hem Henry'yi kurtarmak hem de savaşı kazanmalarının yolunu bulabilmek için arayışlara geçer. Bir yandan da bebeğini kurtarmak için çare aramaktadır.

Henry iyileşecek mi? Kate bebeğine kavuşabilecek mi? Bir çare aramak yolunda nelerle karşılaşacaklar? Herşeyden önemlisi savaşın sonucu ne olacak? Merak ediyorsanız, sizi bir zahmet kitabı okumaya davet ediyorum.

Puanım: 4

2 yorum:

  1. The Reading Lady13 Ağustos 2013 00:28

    Tanrıça serisine bir türlü başlayamadım. İlk iki kitabı var üçüncüsünü de alıp hepsini birden okumak istiyorum. Yorum için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Bavul dolusu kitaplarının arasında vardı ilk iki kitap, gördüm :) Güzel bir seri gerçekten. Rica ederim :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...