3 Ağustos 2013 Cumartesi

Yorum: Leigh Bardugo - Gölge ve Kemik (Grisha, #1)


Onu yalnızca geçmişi... geleceği ise bir tek o kurtarabilir...

"Bekle!" diye sesimi yükselttim ama o çoktan arkasını dönmüştü. Kolunu tuttum, bizi izleyenlerden gelen şaşkınlık dolu seslere aldırış etmedim. "Bir yanlışlık olmalı. Ben... düşündüğünüz gibi..." Yavaşça bana dönüp kolunu tutan elime ters ters bakınca sustum. Elimi çektim ama öyle hemen geri adım atmayacaktım. "Ben düşündüğünüz kişi değilim," diye fısıldadım çaresizce.

Karanlıklar Efendisi biraz daha yakınıma geldi, sadece benim duyabileceğim bir sesle, "Kim olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum!" dedi.


Yazar: Leigh Bardugo
Çevirmen: Ozan Aydın
Yayın Evi: Martı Yayınları
Tür: Genç-Yetişkin, Fantastik
Seri: Grisha
Sıralama: 1/3
Goodreads: 4,13 (20.972)


- Yorumum -

Grisha Serisi, Martı Yayınlarının bizimle tanıştırdığı yepyeni bir seri. Bu kitabı uzun zamandır okumak istiyordum. Bunda kendi evrenine sahip fantastik bir kitap olmasının ve güzel kapağının etkisi oldukça fazla. Bu nedenle kitaba oldukça büyük beklentilerle başladığımı ve maalesef ki bir miktar hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim. :(Fantastik kitapları sevmemin en büyük nedeni tamamıyla sizin hayal gücünüze bırakılmış olması. Bu nedenle özellikle kendi evrenine sahip olan fantastik kitapları daha çok seviyorum. Çünkü size her şey çok yeni ve kitapla birlikte hayalinizde kurduğunuz evrene her sayfada yeni bir şeyler eklersiniz. Bu da kitap okurken bir yandan da hayal gücünüze çok iş düştüğü anlamına gelir. Tabi bunları gerçekleştirebilmenin tek yolu kitabın güzel bir anlatıma ve insanı sıkmayacak ama oldukça fazla detay içerecek betimlemelere sahip olmasıdır. İşte bu kitaptaki sorun da tam olarak buydu. Yazar çoğu konuyu çok üstünkörü geçmişti, bu da hayalimde kurduğum dünyanın bulanık kalmasına sebep oldu.

Kısaca kitabın konusuna değinirsek, ana karakterimiz Alina, bir yetimhane de biricik arkadaşı Malyen ile birlikte büyür. Birer yetişkin olduklarında Alina bir haritacı, Malyen ise izci olarak orduya katılırlar. Birlikleri ile görev için karanlık diyardan geçtikleri sırada Volcra adı verilen yaratıklar tarafından saldırıya uğrarlar ve bu saldırı sırasında büyük bir gerçek ortaya çıkar.

Bu olaydan sonra Alina ile Karanlıklar Efendisinin yolları hiç ayrılmamak üzere kesişir. Artık Küçük Saray`da eğitim gören Alina için yaşam eskisi gibi olmayacaktır. Herkesin kendisinden çok büyük beklentileri vardır. Peki Alina bu beklentileri karşılayabilecek midir? Alina kime güvenecektir? Doğru kararı verebilecek midir?

Okuduğum kitaplarda güçlü kadın karakterlerin olmasını çok severim. Bu kitapta da özellikleri ve yetenekleri gereğiyle Alina oldukça güçlü ama yazarın bunu doğru yansıtamadığını düşünüyorum. Ben bir türlü sevemedim Alina`yı. Kendiyle çelişmeleri, çocuk gibi tavırları sebebiyle bir türlü ısınamadım ben. Ayrıca tek sorun Alina da değil, hiç bir karakteri tam olarak benimseyebildiğimi söyleyemem. Buna malesef ki Karanlıklar Efendisi de dahil :(

Peki Barones, bunca şey saydın da devam kitaplarını okumayacak mısın? Kabul ediyorum okuyacağım :) Çünkü tüm havada kalan detaylara rağmen kitap kendisini okutturuyor, hemde hiç zorlanmadan ve açıkçası devam kitabında karakterleri daha iyi tanıyabileceğimizi, olayların ve ülkenin geçmişine dair daha detaylı bilgiler edinebileceğimizi düşünüyorum.

Herkese bol okumalı günler dilerim. :)


Puanım: 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...